Duygularımızı ve Düşüncelerimizi Kontrol Etme Sanatı

Duygularımızı ve Düşüncelerimizi Kontrol Etme Sanatı

DUYGULARIMIZI VE DÜŞÜNCELERİMİZİ KONTROL ETME SANATI

Güne mutlu başladığınız bir sabah işinize doğru yolunuzsa ve işinize gelebilir mesai arkadaşınıza içtenlikle günaydın diyorsunuz. Sadıkcınıza yüzünüze safra bakmadan dışarıyacağınız.

Böyle ne ne hissedersiniz?

Hangi duygu yoğunluğu yaşardınız?

İlk tepkiniz ne alıyor?

Durumlar, anlar, olaylar durumu bütünüyle retinalarının farklı olması gibi, parmak izlerinin farklı olması gibi duygu, düşünce ve davranışları da farklıdır. Bireyler farklı duygular duygup farklı davranışlar sergileyebilirler. Bunları anlamlandırma için duyguların ortaya koyulmasındaki sebeplere bakılmasıdır.

 

İnsan zihni temelde iki yönlüdür düşünen ve hisseden. Diğer adlarıyla tanımlamak istersek akılcı zihin ve duygusal zihindir. Bunlar yapılan bütün eylemlerin temelini oluşturur. Bu iki yönümüz birbirleriyle ilişkili olarak hareket ederler.  Örnekle açıklamak gerekirse: Rasyonel taraf ön plana çıktığında, duygusal yön zihnin kontrolünde etkisini azaltır ve yerini, kontrolü rasyonel yöne devreder. Bunun tam tersi de ilişkilendirebiliriz. Duygular ön plana çıktığında, aklın ortaya koyduğu olumlu veya olumsuz yönlere bakmaksızın duygular ön çıkana çıkar ve rasyonel yön etkisiz kalır.

Günlük hayat içerisinde karşılaştığımız pek çok olumsuz durum olabilir ve yaşamın tehlikede olduğu durumlarda insan sezgileriyle hareket eder. Duygu ve sezgilerin bir arada olması da insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğidir ve insana artı bir değer katar. Duygular insan zihninin ilerlemesinde, gelişmesinde ve yönlendirmesinde önemli roller oynar. Akılcı zihin duygusal verileri insanın zihninde kalıcı kılar veya direk kabul etmeyebilir. Düşünceler ve duygular birbirleriyle sımsıkı bağ kurmuşlardır. Duygusal zihnimiz, akılcı zihnimizden daha hızlı çalışır ve hemen eyleme geçmeye eğilimlidir. Herhangi bir canlıyla karşılaşan ilkel insanın; Acaba zararlı mı? Saldıracak mı acaba bana? Gibi düşünceler insanın hemen eyleme geçme yönünü ön plana çıkarmıştır. Dolayısıyla İlkel dönemlerdeki insan zihninden gelen kalıtımsal bir etkisinin de olduğunu söyleyebiliriz.

Rasyonel yan ve duygusal yanın birbirleriyle savaş etmesi durumunda insanın vereceği ilk tepki akılcı zekadan geliyor. Duygusal zekayı yaşamak, anlamlandırmak yerine akıldan geçen düşünceler yoğunluk kazanıyor. Akıldan geçen bu düşünce; duyguları, duygularda davranışlarımızı oluşturuyor. En başta verdiğimiz örneği yorumlamak istersek. Karşımızdaki insanlar bir daha konuşmayabiliriz.  Veya bir sıkıntısının olup olmadığını sorup ona yardım edebileceğimiz davranışımızı da geliştirebiliriz. Sizde onu hiçe sayabilirsiniz karşınızdakinin size göre yatığı hatalı davranışı anlamasını beklersiniz gibi örneklerimizi çoğaltabiliriz. Dolayısıyla tek bir olay karşısında birden fazla duygular barındırabiliriz ve davranış geliştirebiliriz. Olaya ilişkin düşünceler eylemlerin yönünü belirmede birer kaptan gibidir. Duyguları var eden en önemli etken düşüncelerdir. Dolasıyla düşüncelerimizi değiştirerek veya düşüncelerimizin bakış açılarını genişleterek davranışlarımızı düzenleyebiliriz. Duyguların gizemi olaylarda değil aslında olaylara yüklenen anlamlarda ve yorumlarda gizli kalıyor. Duygular insanda bir anda beliren var olan şeylerde değillerdir aslında, seçtiğimiz tepkilerdir duygularımız. Duygularına hakim olan ve duygularının kaptanı olan kişiler mantığı devreden çıkarmazlar. Duygu ve düşünceler insanın kontrol altına alabileceği en net yetileri arasındadır. Düşüncelerimiz kontrol edilebilir, Duygular düşüncelerin sonucudur, Öyleyse duygularda kontrol edilebilir. Önerme şeklinde sıralarsak eğer çıkan sonucumuzda budur.

Duygularımıza ve eylemlerimize sahip çıkıp yönlendirmenin en önemli yolu, onun ortaya çıkmasıyla ilgili sebepleri olan düşünceleri keşfetmektir. Bu yazıyı okuyan herkes siyah bir otomobil düşünsün. Düşüncelerimizde muhakkak eklemeler ve detaylar vardır. Aklımızda var olan onu düşünme ve duygu yönlendirilebilir. Düşüncelerimiz ve duygularımız bizlere özgü dür. Duygularını kontrol edebilmeyi hayatlarını yön verebilen ve hayatlarını Düşüncelerimizi kontrol ettiğimizde ise nasıl hissedebileceğimizi kontrol edebiliriziz. Hayatınızı duygu ve düşüncelerinizi kontrol edebiliyor yaşamanız ümidiyle kendinize bolca iyi bakın. 😊

Onur AYDOĞDU

Psikolojik Danışman - Eğitim Uzmanı

Share This

Comments